• Ana Sayfa
  • Deyimler
  • Türk'çe Kalem
  • Geçmiş Kayıtlar
  • Söz Sizde
  • İletişim
  • Deyimler
      deyim, deyimler
    • Deyim Nedir?
    • Deyimlerin Özellikleri
    • Dünya Dillerinde Deyimler
    • Deyim Türleri
    • Deyimlerin Öyküleri
    • Açıklamalı Deyimler


-A- Harfi -B- Harfi -C- Harfi -Ç- Harfi -D- Harfi -E- Harfi -F- Harfi
-G- Harfi -H- Harfi -I- Harfi -İ- Harfi -K- Harfi -L- Harfi -M- Harfi
-N- Harfi -O- Harfi -Ö- Harfi -P- Harfi -R- Harfi -S- Harfi -Ş- Harfi
-T- Harfi -U- Harfi -Ü- Harfi -V- Harfi -Y- Harfi -Z- Harfi

“Ö” Harfi – Deyim Açıklamaları

deyim açıklamaları, deyiminin anlamıÖbür (öteki) dünya: Ahiret, insanların öldükten sonra gidecekleri ve ebedî olarak kalacakları âlem.
Örnek: “Öteki dünyada inşallah yüzümüz güler.”

Öç almak
: Yapılan bir kötülüğün acısını aynı derecede bir kötülük yaparak çıkarmak.
Örnek: “Öç alma fikrinden vazgeçirmeliyiz onu.”

Ödü patlamak
: Ani bir olay sebebiyle çok korkmak.
Örnek: “Fareden ödüm kopar.”

Öküzün altında buzağı aramak
: Kimi sebepler, bahaneler uydurarak suç ve suçlu bulma çabasında olmak.

Öküz öldü, ortaklık bozuldu: Aradaki yakınlık dayanağı kalktı, yakınlık da kalmadı.

Ölçüyü kaçırmak: Uygun derecenin üstüne çıkmak, aşırı gitmek,
Örnek: “Sofraya her oturuşunda ölçüyü kaçırırdı.”

Ölme eşeğim ölme (yaza yonca bitecek)
: Umutsuz bir bekleyişi anlatmak için kullanılır.

Ölmek var, dönmek yok: “Neye mal olursa olsun, iş sonuna kadar götürülecektir, yapılmasından kaçınılmayacaktır” anlamında kullanılır.
Örnek: “Özgürlük yolunda ölmek var, dönmek yok bize.”

Ölü fiyatına
: Yok pahasına, değerinden çok ucuza, az bir para ile.
Örnek: “Arsaları ölü fiyatına satmak zorunda kaldık.”

Ölü mevsim
: İşin veya alışverişin az olduğu, durgun geçtiği zaman dilimi.
Örnek: “Bizim iş en ölü mevsimini yaşıyor.”

Ölüm Allah`ın emri
: 1. Herkes ölecek, ölüm mukadderdir. 2. Kesin karar verme durumunda kullanılır.

Ölümü göze almak: Yaptığı iş uğruna ölmekten korkmamak, yürekli davranmak.
Örnek: “Allah yolunda ölümü göze aldı yiğitler.”

Ölümüne susamak
: Yapmakta olduğu tehlikeli işte ölümü kendi üzerine çekecek davranışta bulunmak.
Örnek: “Ölümüne mi susadın, çekil şu arabanın önünden!”

Ölüp ölüp dirilmek
: 1. Çok ağır bir hastalıktan kurtulmak. 2. Ard arda gelen sıkıntılı, acı veren durumlara düşmek.

Ölür müsün, öldürür müsün?: “Öyle ters bir iş yaptı ki ona mı ceza vermeliyim kendime mi?” anlamında kullanılır.

Ömrü billah: Hiçbir zaman, ya da şimdiye kadar.
Örnek: “Ömrü billah yalan söylememiştir o.”

Ömrüne bereket
: “Var ol, sağ ol, ömrün uzun olsun” anlamında kullanılır.

Ömrü vefa etmemek: Bir şeye kavuşamadan, bir sonuca ulaşamadan ölmek.
Örnek: “Okulunu bitirip doktor olacaktı ama ömrü vefa etmedi.”

Ömür adam
: Beğenilen, çok hoşa giden, değişik düşünceleri olan adam. Özlü Sözler, ÇokBilgi.Com, Türkçe, Dünyanın Enleri, Deyimler, Atasözleri

Ömür çürütmek: Uzun süre bir şey için emek vermiş olmak, ya da boşuna zaman harcamış olmak.
Örnek: “Bu ev için bir ömür çürüttüm ben.”

Ömür sürmek
: İyi ve rahat yaşamış olmak.
Örnek: “Uzun bir ömür sürdü dedem.”

Ömür törpüsü
: İnsanı yıpratan, yoran, sıkıntıya sokan, uzun ve yorucu iş.

Ön ayak olmak: Bir işin yapılmasında ilk başlayan olup herkesi arkasından sürüklemek.
Örnek: “Haydi ön ayak olda koşsunlar biraz.”

Öne düşmek
: 1. Önderlik ya da kılavuzluk etmek. 2. En önde yürümek.

Önüne gelen: Olur olmaz kimse, herkes, karşısına çıkan.
Örnek: “Önüne gelene sordu ama bulamadı.”

Öpüp başına koymak
: Bir şeyi minnetle karşılamak, seve seve kabul etmek.
Örnek: “Adam sana iş verecekmiş, daha ne istiyorsun, öpüp başına koy.”

Örtbas etmek
: Kötü bir durumu gizlemek, yayılmasını önlemek.
Örnek: “Dairede yapılan yolsuzlukları örtbas edeceklerini sandılar.”

Örümcek kafalı
: Geri düşünceli, yenilikleri kolay kabul etmeyen (kimse).

Öteden beri: Oldukça uzun zamandan beri, eskiden beri.
Örnek: “Öteden beri sevmem ben onu.”

Ötesi çıkmaz sokak
: “Takip edilen yol yanlıştır, bu yolla bir yere gidilemez, sonuç alınamaz, bir yere kadar gidilir ama daha fazla gidilemez” anlamında kullanılır.

Özenip bezenmek: Çok özen gösterip titizlikle, ayrıntılarına varıncaya değin ele almak.

Özrü kabahatinden büyük: Bir kabahat için özür dilerken daha büyük bir kabahat işleyen kimse için söylenir.

Özür dilemek: 1. Yaptığı bir yanlıştan ötürü affedilmesini istemek. 2. Özrünü ileri sürerek yapılması kendinden istenen işi yapmamak, bundan bağışlanmasını istemek.
Örnek: “Özür dilerim, ben o kovayı taşıyamayacağım.”

Özü sözü bir
: Düşünceleri, söyledikleri ve yaptıkları bir olan, ne düşünüyorsa onu söyleyen, içi dışı bir olan kimse.
Örnek: “Özü sözü bir olan insanlara rastlamak gittikçe zorlaşıyor.”

© Çokbilgi.Com - 2011 | Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
| Sitemap | RSS | Kullanım Koşulları |